Son zamanlarda dillerden düşmeyen bu terimi mutlaka duymuşsunuzdur. Temelde incelediğimizde; gösterişten uzak duran kalite gibi düşünebiliriz. Herhangi bir logo, etiket gibi marka göstergelerinde bulunmayan kaliteli ve yüksek fiyat aralıklarına sahip ürünler, deneyimler.
Moda sahasında incelediğimizde ise; işçilik, kumaş, ve üretim değerleri açısından yüksek kalitede olup, marka ve logo gösterimlerinden uzak duran bir stil diyebiliriz. Bu stilin ana kadrosunu, aslında çok da popüler ve bilinir olmayan fakat çok yüksek fiyat aralıklarına sahip ürünler oluşturuyor.
Peki aslında her zaman var olan bu stil neden son zamanlarda böyle bir tanıma kavuşarak popülerlik kazandı? Elbette ki bunun tek bir sebebi yok. Son birkaç sezondur minimal şıklığın göz önünde olması bu sebeplerin temellerinden biri. Trendlere ilham olan İskandinav stili, natürel renkler, sadelik ve zamansızlık kavramlarını öne çıkarıyor. Bu durumun bir sonucu olarak tekrardan popülarite kazanan ‘’Old Money’’ stili de bu trend akışını besliyor.
Herkesin bildiği gibi son yıllarda moda dünyası bu kadar hızlı değişiyorsa, mikro trendlerin ömrü haftalar kadar kısa zaman aralıklarına iniyorsa ve tüketim çılgınlığı bu hale ulaştıysa; bunun en önemli sebeplerinden biri internet ve erişilebilirliği. Özellikle pandemi ile birlikte popülerliğini son derece arttıran sosyal medya platformu TikTok, benzersiz algoritması ve hızı ile bu durumun en önemli etkenlerinden biri. Örnek olarak Sessiz Lüks ve Old Money kavramlarını ele alabiliriz. Geçtiğimiz aylarda yaşanan popüler kültür olayları, TikTok gibi platformlarda viral olarak modanın seyrini etkilemeyi başardı. Gwyneth Paltrow’un kayak kazası sebebiyle katıldığı mahkemelerdeki kombinleri, son zamanlarda çok konuşulan Succession dizisi ve Sofia Richie’nin Hotel du Cap-Eden-Roc’da gerçekleşen düğünü, bu olaylardan en çok ses getirenleri diyebiliriz.
Bu noktada bir handikap söz konusu oluyor. Sessiz lüksün popülaritesinde büyük bir rol oynayan Sofia Richie’nin düğününü yaptığı Hotel du Cap-Eden-Roc, dünyanın en pahalı otellerinden biri olarak biliniyor. Kredi kartı, çek gibi yöntemleri kabul etmeyerek sadece nakit ödeme alan bu otelde düğün yapmak için çok yüklü bir harcama yapmış olmak gerekiyor. Dolayısıyla sessizlik bunun neresinde diye sorabilirsiniz.
Peki bu konular gerçekten moda trendi olabilir mi? Sessiz lüksü bir stil olarak benimseyebilir miyiz? Peki ya old money? Buna şahsen cevabım hayır. Trendler kendi özlerinde zaten hızlı ve ulaşılabilir, çabuk değişen ve unutulan akımlar olarak var oluyor. Sessiz lüks gibi kaliteli, yatırımlık moda parçalarından oluşan bir stil, hızlı moda ve seri üretimde yer alamaz. Hızlı moda markalarından temin edilen bembeyaz kombinler, sessiz lüks stilini benimsemek için yeterli değil. Aynı durum old money estetiği için de geçerli. Old money; köklü, aristokrat ve varlıklı aileleri tanımlamak için kullanılan bir sıfat diyebiliriz aslında. Dolayısıyla aynı şekilde hızlı moda markalarından temin edilen polo yaka tişörtler ve keten pantolonlar, bu stili yansıtmıyor.
Temele indiğimizde aslında bu stiller, toplum tarafından benimsenebilecek ve trend niteliği taşıyabilecek stiller değil. Üst kesime hitap eden; tercih edilmektense kendiliğinden, eforsuz bir şekilde oluşan bir stil.
Çok büyük bir çoğunlukla Gen-Z tarafından belirlenen ve TikTok gibi sosyal medya platformlarında yaygınlık kazanan trend akışlarına böyle ulaşılması güç konuların dahil olması oldukça ironik. Gen-Z çoğunlukla ciddiyetten uzak, özgür ve kendi halinde stillerden hoşlanırken, bu kadar sade ve tek düze bir stili popülariteye taşıması gerçekten ilginç.
İçinde bulunduğumuz bu hızlı akışta ve her hafta yenileri eklenen trendlerde bu konuların nispeten daha kalıcı bir yer edindiği aşikar. Fakat önümüzde neler olacağını bilemeyiz. Kim bilir, belki Gwyneth Paltrow kaykay stilini benimseyecek. Belki de Sofia Richie maksimalist bir ikona dönüşecek. Bu noktada sadece bizi bekleyen yenilikler için heyecan duyuyoruz.
Hazırlayan Erinç Özsevim