Moda ve trendler çevre koşullarından ve dünyanın durumundan her daim ilham alıyor, değişiyor ve gelişiyor. İkinci dünya savaşı sonrası dönemde kadın modasında eskiye nazaran maskülen notaların daha göz önünde oluşu; vatkalar, pantolonlar ve koyu renklerin moda sahasına giriş yapması, bu olgunun ilk ve büyük örneklerinden biri sayılabilir. Geçmişten günümüze dünya gelişiyor ve konular sonsuzlaşıyor. Biz geliştikçe ürettiğimiz ve çevremizdekiler de tempoya ayak uyduruyor. Günümüzde modayı etkisi altına alan ve yönlendiren durumlar: medya, görsel sanatlar, diziler ve filmlerin hakimiyetinde gerçekleşiyor. Özellikle izlediğimiz diziler ve filmler, dönemin modasını oldukça etkiliyor. Kendimizle bağdaştırdığımız karakterler, ilham aldığımız görseller ve zamanlar; kişisel stilimizi etkisi altına alıyor.
Moda dünyasında, kostümleriyle, stiliyle ve karakterleriyle en büyük etkiyi yaratan dizilerden birinin Sex And The City olduğu birçok kişi tarafından kabul ediliyor. Dört ana karakterden ve her birinin ayrı stillerinden oluşan dizinin öne çıkan görünümleri, Sarah Jessica Parker’ın canlandırdığı Carrie Bradshaw karakterine ait. Modaya olan tutkusu, çılgın kıyafetleri ve ikonik sözleri ile hepimizi büyüleyen Carrie, döneminin modasında oldukça büyük etkiler yarattı. Fendi’nin Baguette çantasının ve Manolo Blahnik ayakkabıların günümüzdeki ilgiyi görmesinde Carrie’nin parmağı olduğu kesinlikle inkar edilemez.
Sex And The City, Gossip Girl, Clueless, Legally Blonde gibi kült ve ikonikleşmiş yapıtlar; sadece geçtiğimiz 20 yılın değil, günümüzün modasını bile yönetmeye devam ediyor. Güncel yapımlar da moda sahnesinde yerini alsa da kültlerin etkisini geçemiyorlar. Bunun sebebi tartışmaya açık bir konu. Sex And The City’nin kostüm direktörleri, Emily in Paris gibi çok daha güncel bir yapıma imza atmış olsa da aynı etkiyi yaratmıyor.
Moda sahnesinin kültlerinden ilhamını alan, içinizdeki Blair Waldorf’u dışınıza yansıtırken size destek olan parçaları her daim Wondrous koleksiyonunda bulabilirsiniz.
Hazırlayan: Erinç Özsevim